12/02/2019

İlem ÖZCAN - İnovatif Düşünce Yapısı Ve Metodolojisi

İlem ÖZCAN - İnovatif Düşünce Yapısı Ve Metodolojisi

İlem ÖZCAN

Adenergy / Founder

 

İnovasyon ve girişimcilik tanımları 1911’den itibaren Joseph Alois Schumpeter’ca dünyaya kazandırılmıştır. Schumpeter inovasyonu kısaca pazarda başarı getiren metot ya da ürün buluşu olarak tanımlamıştır. Bu buluş yalnızca ortaya çıkan son ürün değil, aynı zamanda iş modeli, müşteri deneyimi, süreç iyileştirmesi, finansal iyileşme gibi metotlardır. Schumpeter Girişimci’yi ise yalnızca yatırım yapan değil inovasyon ve yenilik yapan kişi olarak tanımlar. Schumpeter teorisine göre girişimciler “yaratıcı yıkım” (creative destruction) sürecini ortaya çıkarırlar.  Bu süreçte, önceki yatırımlar, düşünceler, teknolojiler, kabiliyetler ve donanım artık geçerliliğini kaybetmektedir. Bu şekilde, Schumpeter yaratıcı yıkımın sürekli bir ilerleme ve herkes için hayat standartlarında bir gelişmeye neden olacağına inanıyordu. Ayrıca, bu düşünceleriyle yeni bir büyüme kuramının da temellerini atmış oluyordu.

 

Yaratıcı yıkımı at arabaları ve günümüz otomobilleri ile örnekleyebiliriz. At arabası bir yerden bir yere giderken eşya ve aynı zamanda birden fazla kişiyi taşımak için tasarlanmış muhteşem bir buluştu. Ancak otomobilin icadı ile kullanıcıya sağladığı fayda ve kattığı değer at arabaları açısından yıkıcı, toplum açısından yaratıcı bir gelişme olmuştur. Otomobil de at arabası da ulaşım için kullanılabilir. İkisi de eşya taşıyabilir. Peki o halde ilk otomobil neden icat edilmiştir? Bu noktada inovasyon “problem ve çözüm” ilişkisi ile değerlendirilmelidir. At arabalarının problemleri, at gerektirmeleriydi.  Atların tıpkı insanlar gibi yemek, dinlenmek, gibi ihtiyaçları vardı. Bununla birlikte sokaklardaki dışkılarının fare, böcek gibi diğer hayvanları da çekerek salgın hastalıklar yaratması ve yaydığı kötü koku atsız bir araba yapma ilhamını doğurmuştu. 

 

Bu anlatılanlardan yola çıkarak inovatif düşünce yapısını beş aşamalı bir süreç yönetimi olarak tanımlayabiliriz.  Bu süreçler

 

1- Problemi tanımlama (teşhis), ilişkilendirme

2- Çözüm üretme, buluş

3- Deneyimleme

4- Ölçümleme & Değerlendirme

5- Yok etme süreçleridir.

 

Süreçleri kısaca anlatmak gerekirse;

 

1-Problemi Tanımlama: İnovatif düşüncenin başlangıcı problemi doğru bir şekilde belirlemek olmalıdır. Örneğin problem “at arabalarının yeterince hızlı olmaması” olarak tanımlansaydı belkide insanlar genetik laboratuvarlarında daha hızlı koşan, yorulmayan atlar tasarlamış olurdu. Sonuçta bir arabanın ne kadar hızlı gittiği bilgisi onlarda henüz yoktu. O halde bugün yine şu anki haliyle otomobili üretmiş olur muyduk? Problemi doğru bir şekilde tespit etmek ve ilişkilendirmek için kullanılabilecek bazı yöntemler,  gözlem, yol haritası çıkarma, paylaşma & tartışma, anket & mülakat yöntemleridir.

 

2- Çözüm Üretme (Buluş): Çözüm üretme insan doğasının evrim sürecinde otomatikleşmiş bir mekanizmasıdır. İnsan beyni dünyayı kontrastlar sayesinde anlamlandırır. Yani zıtlıklar ve varlık yokluk ikilemi aracılığı ile siyah ve beyazı, sıcak ve soğuğu, yakın ve uzağı kavrarız. Zihnimizden saniyede milyonlarca bilinçli ve bilinçsiz düşünce geçer. Anlamlı olan bu birinden ayrı düşünce bağlam ve olguları belirli bir amaç doğrultusunda verimli bir şekilde çalışacak bir bütüne dönüştürme yeteneği kazanmaktır: bir diğer tanımıyla “tasarım” yeteneği kazanmaktır.

 

Bu design thinking, zihin haritası, pictive, co-design gibi yöntemlerle geliştirilebilir. Ancak çözüm üretmek yalnızca metodik ya da zihinsel efor değildir. Aynı zamanda sabır, hayal gücü, arzu ve değer kavramlarını da içeren bir süreçtir. 

 

Enstein’ın dediği gibi; 

 

Hayal gücünüz geleceğinizi belirler. Einstein şöyle der: "Zekanın gerçek göstergesi hayal gücüdür, bilgi değil." Bu yüzden hayal gücünüzün hantallaşmasına izin vermeyin.”

 

3- Deneyimleme: Buluşu deneyimleme bize bir sonraki adım olan ölçümleme ve değerlendirme için gerekli verileri verecek olan ve fikrin bilgiye dönüştürüldüğü kısımdır. Bu süreçte yeni kontrastlar yaratılacak yeni ihtiyaç, sorun ve memnuniyetler doğacaktır.

 

Yine Enstein’ın dediği gibi;

Bilgi deneyimden gelir "Bilgi malumat değildir. Bilmenin tek yolu deneyimlemektir."

 

4- Ölçümleme & Değerlendirme: Vardığımız çözümlerin değerlendirilmesi deneyimle doğan verilerin kategorize edilerek, faydalılık, faydasızlık ölçütleri ile ayrıştırılması. İhtiyaçların, önceliklerin, değerlerin ve yeni sorunların belirlenmesi ve ayrıştırılması.

 

5- Yok Etme: Var olan çözümü yıkıcı yaratıcılıkla sonlandırma. Yapılan ölçümleme ve değerlendirmenin ardından neyin kişi ya da kuruma ya da bir çözüme artık hizmet etmediğini tespit etme ve sonlandırma.

 

İnovasyonda metodolojisi bu şekilde döngüsel bir devinim içindedir. İlk örneğimize dönecek olursak mükemmel buluşumuz olan otomobiller bizi şehir merkezine uzak yerlere de yerleşebilme lüksüne kavuşturdu ve bu buluş yerleşim şeklimizi bile değiştirdi. Ancak şimdi bu mükemmel icatlar öylesine yaygınlaştı ve şehirlerimiz öyle yayıldı ki her gün gittikçe büyüyen bir trafik sorunu ile mücadele ediyoruz. Bu noktada ihtiyacımız trafiği yok eden bir ulaşım şekli geliştirme, bunun çözümü yani buluş ışınlanma mı, hava araçları mı yoksa şu an hayal edilemeyen başka bir ulaşım şekli mi? Çözüm inovatif düşünce yapısını toplum bilincine aşılamaktır.

 

İnsanlığın ilerlemesi, ancak ileri düşünmesi ile mümkündür. 

 

 

 

 

 

Diğer Yazılar

Geri Bildirim